Güncel Haberler

Teog Yerine Gelen Yeni Sistem Belli Oldu

TEOG yerine gelen sistem ile ilgili MEB Bakanı İsmet Yılmaz’dan açıklamalar geldi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi yerine liselere geçişte uygulanacak yeni modele ilişkin, “Yeni sistemin temel felsefesi sınava girmek isteğe bağlı. Velilerimiz çocuklarını bu sınava ister yönlendirir isterse de yönlendirmez. Bir liseye yerleşmek için bu sınava girmek zorunlu değildir. Mevcut TEOG’da mutlaka sınava girmek zorundaydınız. Sınav mecburiyeti ortadan kalktı.” dedi. İşte TEOG yerine gelen sistemin tüm ayrıntıları…

Yılmaz, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası’nda, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin kaldırılmasının ardından, liselere geçişte uygulanacak yeni sistemi açıkladı, editör ve muhabirlerin sorularını yanıtladı.

Yılmaz, göreve geldiklerinde Türkiye genelinde 58 fen lisesi olduğunu ve bu okullarda 12 bin öğrencinin eğitim gördüğünü dile getirerek, “80 yılda 58 fen lisesiyle 12 bin öğrenciye eğitim veriyorsunuz. Dünya Bankası’nın 2005 yılında bir raporu var. Diyor ki ‘Türkiye, çok az bir kesime nitelikli, kaliteli eğitim vermektedir’ diyor. Fen lisesi sayımız 302, öğrenci sayısı 120 binin üzerinde. 12 bindi öğrenci sayısı, 120 binin üzerine çıkardık. 10 kattan fazla arttırdık. Hiçbir bölümde böyle bir artış da yok.” diye konuştu.

“Sınavsız liseyle ilgili bir tarih verebilir misiniz?” sorusu üzerine Yılmaz, sınavsız liseye geçişle ilgili başarının belli bir seviyeye gelmesi gerektiğini belirtti.

Eğitimde fırsat eşitliği konusunda çok mesafe katedildiğini ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin her köşesindeki gencin aynı başarıyı gösterebilmesi, aynı eğitimi alabilmesi için çok büyük bir gayret ve başarı gösterdiklerini anlattı.

Yılmaz, üniversite sınav sonuçlarının bu başarıyı açık bir şekilde gösterdiğine işaret ederek, “Her bölgeden tıp fakültesine giren var. TEOG sonuçlarına bakın. Her bölgeden birinciler var. Bitlis’te de 51 tane birinci var, Burdur’da da 51 tane birinci var. Van’ın Erciş’inde de 25 tane birinci var, Bitlis’in Tatvan’ında da 25 birinci var. Beyoğlu’nda 13 tane var. Yani herkes Beyoğlu’nun Bitlis’ten daha üstün olacağını düşünür ama öyle değil. İnşallah fırsat eşitliğinde çok mesafe aldık. Diğer okulların kalitesini arttırdığımız zaman da sınavsız geçişi sağlayacağız.” ifadesini kullandı.

– “Yeni sistemin temel felsefesi sınava girmek isteğe bağlı”

Türkiye genelinde 17 bin 749 ortaokul, farklı türlerde olmak üzere de 11 bin 57 lisenin olduğunu ifade eden Yılmaz, “8’inci sınıfta 1 milyon 200 bine yakın öğrencimiz var. Ülke genelinde belirlediğimiz farklı illerdeki sınırlı sayıdaki okulumuza sadece isteyen 8. sınıf öğrencilerimizin girebileceği bir sınav hazırladık, isteğe bağlı. Bu liselerin ismini ve sayısını mayıs ayı gibi açıklayacağız.” dedi.

Yılmaz, öğrencilerin sınava girmeden önce hangi okulların sınavla öğrenci alacağını öğrenebileceğini ifade ederek, “Yeni sistemin temel felsefesi sınava girmek isteğe bağlı. Velilerimiz çocuklarını bu sınava ister yönlendirir isterse de yönlendirmez. Bir liseye yerleşmek için bu sınava girmek zorunlu değildir. Mevcut TEOG’da mutlaka sınava girmek zorundaydınız. Sınav mecburiyeti ortadan kalktı.” şeklinde konuştu.

Soruların Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanacağını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Sınav yerelde yapılacak ama bütün sorular merkezden Bakanlığımızca hazırlanacak. Bu sınavı haziran ayının ilk hafta sonunda yapacağız. Sınav sonuçlarını da kısa süre içerisinde yani haziran ayı içerisinde ilan edeceğiz. Sınav çoktan seçmeli soruların yer aldığı, sözel ve sayısal olmak üzere iki bölüm ve tek oturumdan oluşacak. Sınav temel dersleri içerecek. Toplam 60 soru olacak ve 90 dakikalık bir süre verilecek. Sınavı 8’inci sınıf müfredatı ağırlıklı olmak üzere 6, 7. ve 8. sınıf ders müfredatına ve müfredatla amaçladığımız kazanımlara, ders kitaplarımıza uygun şekilde yapacağız.”

– “Lise sınavlarını ülke genelini etkileyen bir stres unsuru olmaktan çıkardık”

Öğrencilerin, okul müfredatından başka bir şeye ihtiyaç duymadan sınava hazırlanabileceğini dile getiren Yılmaz, “Sınavla öğrenci alan orta öğretim kurumlarına yerleşme amacıyla sınava giren öğrencilerimize beş tercih sunacağız. Beş tercih, bulunduğu yere en yakın bir tercihtir. Bir de bu sınava girenler için de beş tercih veriyoruz. Ancak gerek bu sınava girenler, gerekse de adrese yakın olarak kaydedilecek öğrencilerin duyurusunu aynı anda yapacağız ve merkezi olarak yerleştireceğiz.”

“Okullarımız hayatın kendisi gibi olsun” diyen Yılmaz, öğrencilerin, liseye ilk başladığında okulla ilgili kafalarında oluşan başarılı-başarısız algısını ortadan kaldırmayı hedeflediklerini söyledi.

Yılmaz, farklı akademik düzeylerdeki öğrencilerin aynı sınıfta bir arada bulunmasını eğitim bilimi açısından önemli gördüklerini ifade ederek, “Milli Eğitim Bakanlığı olarak lise sınavlarını ülke genelini etkileyen bir stres unsuru olmaktan çıkardık. Öğrenci ve velilerimizin tercihleri doğrultusunda liseye geçiş uygulamasını başlattık. Bize bu konuda birçok öneri geldi. Sonuçta bütün akademisyenler, eğitim uzmanlarıyla bir çalışma yapıldı. En uygununu, geleceğe yönelik olarak öğrencilerimizin en az sıkıntıyla taşıyacağımız bir sistem olarak bunu öngördük.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Yılmaz, mevcut sistemde öğrencilerin TEOG’a hazırlanmak için okula devamsızlık yaptığını, bunun da eğitimde aksamaya yol açtığını dile getirdi.

– “Her şikayeti dikkate almak zorundayız”

TEOG’da, yerleştirme puanını, özel okulların verdiği “cömert notların” da etkilediği yönünde bir algının olduğunun altını çizen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu da olumsuz bir durum. Bir başka husus ise 8. sınıf öğrencilerinin sosyal, sportif, kültürel faaliyetlere katılamadığı söyleniyor sırf bu sınavdan dolayı. Sınav 8. sınıfta yapılıyor ama çocuk 6. sınıftan itibaren bu sınava hazırlanıyor. Dolayısıyla çocuklar, bedensel ve sosyal kişiliklerinin gelişme döneminde 8. sınıfta yapılacak bir sınav için 6. sınıftan itibaren yarışa giriyor. Bir başka husus, bu lise son öğrencileri üniversite sınavına hazırlanmak için devamsızlık yapıyor, rapor alanlar artıyor. Bilin ki orta sonlarda da TEOG’a hazırlık için son sınıfta ilave devamsızlık ortaya çıktı. Bir başka olumsuzluk ise çocuğun puanı 460. Evinin yanında bir okul var, 470 ile alıyor. 460 puan alan hemen evinin yanındaki 470 ile alan okula gidemiyor. Belki o ilçede bulamazsa bir başka yerde kayıt olmak zorunda kalıyor. Bazen 1 puan ile kaybediyor. Bunları da görmemek mümkün değil. Sonuçta bizler vatandaşımızdan, velilerimizden her ne şikayet gelirse onu dikkate almak zorundayız. Halkın rızasını almak Hakkın rızasını almak. Herkes bu eksiklikler noktasında mutabık.”

TEOG sistemi yerine çocuğu 6. sınıftan itibaren sınava hazırlayacak bir sistem değil de stresi kaldırarak, basit, kolay ve anlaşılır bir sistem getirdiklerini anlatan Yılmaz, “Bizim sistemimiz şu: Eğitim bölgesi ve sınavsız mahalli yerleştirme sistemini getirdik. Bu sistemde veli ve öğrencimiz adresine en yakın okula yerleştirilecek.” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, AK Parti hükümetlerinin programında “En iyi okul, eve en yakın okul.” sözünün yer aldığını anımsattı.

– “Ortaokulla lise arasındaki bağı kurmuş oluyoruz”

2012’de 2014-2018 yıllarını içeren 10. Kalkınma Planı’nın hazırlandığını hatırlatan Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Eğitim ile ilgili bu plan içinde söylenen her şeyi yaptık. Yapmadığımız tek şey öğrencinin muhitindeki bir okula yerleştirilmesi. Yeni bir husus değil, herkes açsın, baksın. Bizim getirdiğimiz bu sistemde, evlatlarımızın kendi tercihlerini alacağız. Başvuru esnasında bir ekran önüne gelecek. Bu ekrandan 5 tane tercihte bulunacak. Her okul türüne göre hiçbir öğrencimizi, istemediği bir başka okul türüne yerleştirmeyeceğiz. O halde öğrencinin ve velisinin tercihi esastır burada. 8 sınıfta olup bu yerleştirme sistemine tabi olan öğrenci sayısı yaklaşık 1 milyon 200 bin. Veliler, ortaokula kaydettikleri zaman evlatlarının bundan sonra hangi liseye gideceğini de bilebilecek. Dolayısıyla da ortaokulla lise arasındaki bir bağı biz kurmuş oluyoruz. Tercihe bağlı ve adrese en yakın okula yerleştirme olacağı için bu yaştaki öğrencilerin üzerinden sınav baskısı kalkmış olacaktır. Bu, yüzde 90’ın üzerindeki öğrenciler için. Bu yolla öğrencilerimiz sosyal, sportif ve sanatsal etkinlikler için de vakit bulabileceklerdir. Bu sistemin bir başka faydası var. Bundan sonra adres bölgelerindeki liselere farklı akademik düzeylerde farklı ilgi ve birikimdeki öğrenciler gelecek, akademik çeşitlilik sağlanacak ve bu, okulun başarı seviyesini yükseltecek.”

Yılmaz, mevcut sistemde okulların kategorize edildiğini, seviyesine göre numaralandırıldığını, yeni sistem ile her okulun ve her öğrencinin başarılı olacağını vurguladı.

Bu yılın üniversite sınavı birincisinin Konya’daki görme engelli Fulya Akkaya olduğunu anımsatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Dediler ki görme engelli kızımızı eğer görme engelliler okuluna gönderseydiniz bu başarıyı elde edemeyebilirdi. Kaynaştırma, yani diğerleriyle fedakarlık yaparak biraz daha gayret göstermiştir ama büyük bir başarı kazanmıştır. Akademik farklı seviyedeki insanları bir sınıfta tutarak okulların kalitesini artıracağız. Esas gayemiz sınavsız liselere geçişi sağlayabilmektir. Bunun için ne yapmak lazım? Bizim bütün liselerimizi fen lisesi ayarına, sosyal bilimler ayarına ve proje okulları ayarına çıkarmamız lazım. Bu yolda gerçekten çok büyük mesafe katettik, bunu gururla söyleyebilirim.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu